Merhaba

Facebookta 10 milyon takipcili bir yabanci bir sayfada elektrikli arabayla ilgili paylasimin altina durumun pazarlandigi gibi olmadigini anlatan 4-5 satirlik bi yazi yazdim ingilizce. Nerden bulduysalar 6-7 tane kisi bana vatan haini, fetocu ve agiza alinmayacak kufur ve hakaretlerde bulundular. Kufurlu yorumlar su an hala duruyor. Bu kisilerden 2 tanesinin kimlik numarasi ve acik adreslerini teapit ettim. Hakaret davasi acsam, bir noktaya varabilir miyim? Parasal olarak ihtiyactan degil de 3-5 bin lira alip loseve, nesin vakfina falan bagislarim, faydamiz dokunur. Yapilir mi boylr bir sey, ne onerirsiniz.

Tesekkurler, sevgiler. Ve iyi yillar herkese.

merhabayın

3'ünün kiracı - biri biz- geri kalanının da ev sahibi olduğu 10 dairelik bir apartmanda oturuyoruz. apartmanın çoğu işsiz güçsüz yaşlı tayfası. uğraşacak, tutunacak bir şeyi olmayan tipler. böyle yazıyorum çünkü gerçekten böyleler.

her neyse, geçen sene yönetici değişti. yönetici dediysem noter onaylı bir yönetim yok. o piti piti piti hesabı bir yönetici seçip "seni yönetici seçtik pikachu" diyorlar. bina için toplanan paralar elektrik ve temizlik için kullanılıyor.

bu herif yönetici olduktan sonra yaptığı ilk iş binayı boyatmak oldu. tabii ki ev sahiplerinden herhangi bir ücret talep etmeden binanın birikmiş parasıyla... ve kimseye "binayı boyatıyoruz, var mı bir fikriniz?" demeden. tüm bunlar yaşanırken 2 senedir binanın çatısından oturma odamıza akan kirli su problemi de çözülmedi. "çatıdan su akıyor" denildiği zaman da "e yaptırın o zaman" cevabını aldık.


binanın noter onaylı bir yönetimi, gelir-gider defteri yok. makbuz kesiliyor sadece. o da kırtasiyeden alınmış, kaşesiz matbu bir "makbuz".


biz de "lan buranın kerizi biz miyiz? biz neden veriyoruz?" diyerek aidatı kestik. bu herif ev sahini arayıp "sizin kiracınızla anlaşamıyorum, aidatı da vermiyor." demiş. ev sahibi de kira parasıyla geçinen asalak bir herif. binada 2 dairesi var. bize "satıcam daireyi çıkın" dedi. her ayın 15'i kira ve aidat ödediğimiz dairede birden istenmeyen adam olduk.

en son bu akşam apartman girişine aidat vermeyenler listesi asmış yönetici. aşağı inip saçma sapan bir şey yapmamak için peygamber sabrına sahip olmak lazım. ben o sabra fazlasıyla sahipmişim.



şimdi 3 soru var

1- bu aidat işi yasal mı? herhangi bir yaptırımımız olabilir mi? vallahi avukata 5 yıllık aidat parasını dökerim ama bunlara bir lira bile aidat vermem.

2- ev sahibi kafasına göre evden çıkarabilir mi? bu geçerli bir sebep mi?

3- bu herifi vursam kaç yıl yerim?

sevgiler.

Ne gibi risk ve olumsuzluklar var?

ekip olarak, iki kişi çalışıyoruz ve hemen hemen aynı zamanlar işe başladık. yapmamız gereken işler analitik düşünce, araştırma becerisi ve ingilizce/türkçe metin oluşturmayı gerektiriyor.
arkadaşımız deneyim ve eğitim itibariyle bu niteliklerde değil ve her şey çok sinir bozucu olmaya başladı.
ben deneyim olarak onun önündeyim ve bana bu konuda bir iletişim yapılmadığı halde, onun yöneticisi konumunda çalışıyorum (ne yazık ki sorun kaynağı burası). çıkardığı iş çok niteliksiz ve zayıf. bu konuda kendisine yönlendirme versem de açıklasam da yapamıyor olmuyor ve yaptığının da üzerine on kez düzeltme yapmak gerekiyor.
bu konuda ona uyarılarım da oldu, tartışmamız da oldu. benim ancak kendisine n tahammülüm, ne sevgim ve saygım kaldı. kendisi düzeltmeye de çalışıyor ancak bir ilerleme göremiyorum. böyle bir konuya ayrıca nasıl bir müdahele etmem gerekiyor, ben de yeni işe başladığım için çok kararsızım. hemen tüm işler benden çıktığı için, yönetim/IK bu kişinin kapasitesini gözlemleyemiyorlar. bu konuda gözlemleyerek daha çok kanıt toplayarak IK'ya mı gitmem gerekir bilemiyorum. Ancak kalitenin düşüklüğü nasıl ölçümlenir bilemiyorum, görünürde ofiste kurallara uygun çalışıyor gözükmekte bu arkadaş.

babamın yıllardır annemi aldattığını fark ettim. bir haftadır ne yapmam gerektiğini düşünüyorum. babama da anneme de bir şey söylemedik. önce kız kardeşime durumu anlattım. sonra dayıma ve eşine söyledik. onlar da bir şey diyemediler, şimdilik bekleyin diyolar ama bir çözüm getirmediler. babamın yıllarca aynı kadınla bir ilişkisi var ve kadın evlenmek üzere şu an. ama hala görüşüyorlar. cep telefonunda bütün fotoğraflarını ve mesajlarını bulduk. daha sonra kardeşimin hesabından kadının instagram hesabına takip isteği yollayınca babam bütün telefonunu temizledi. bizim fark ettiğimizi anladı. ama muhtemelen inkar edecektir. biz telefonun ekranından bütün bilgileri fotoğrafladık. bu sene üniversite sınavına gireceğim kardeşim 16 yaşında ve küçük kardeşim de ilkokul 1.sınıfta okuyor. annem çok fedakar ve kendini evine adamış babamın asla aldatacağını düşünmeyen birisi. babamın tepkisi kestiremiyoruz. babamla konuşsam kötü bir tepki ile karşılaşabilirim. annem ise boşanmayı kaldırabilecek birisi değil. ne yapacağımızı bilmiyoruz.

biz bu ülkede neden bu gerginliği yaşıyoruz çok merak ediyorum..

günlük hayatta her şeyi banka kartlarıyla hallediyorum, nakit paraya elimi sürmem kolay kolay.. özellikle büyük rakamlı nakitler beni fazlasıyla geriyor..

vee bugün döviz bürosuna gidip 3500euro bozdurmam gerekiyor ki kabaca 22bin lira yapıyor.. bu parayı da alıp direkt bankaya yatırmam gerekiyor ama araya sahte para karışırsa ne yaparım stresi yaşıyorum şu an.. diyelimki bu 200lira sahte dediler, döviz bürosuna geri götürsem hayatta kabul etmez yani.. dövizi direkt bankadan bozdursam dedim, gittim sordum.. o da feci düşük kurdan bozuyor..

bu olayı sorunsuz nasıl halledebilirim..

2. buluşmanızda karşınızdaki kişinin bitmekte olan bir ilişkisi olduğunu ve son demlerini yaşadığını ancak bir erkek arkadaşı olduğunu öğrenseniz ne düşünürsünüz. daha öncesinde ilişki yaşayacağınıza dair bir şey konuşmamışsınız, arkadaş olarak görüşüyorsunuz ama iki taraf da ilerde bir şeyler olacağını hissediyor. bu durum sizi rahatsız eder miydi?

cumartesi sabahı buzluktan kıyma çıkartmıştım onu mutfak dolabının içinde unutmuşum yeni fark ettim. kavurdum ama kötü mü kokuyor yoksa normal mi ayırt edemiyorum. aradan 2 gün geçmiş sizce bozulmuş mudur

ister istemez. Kadın ya da erkek fark etmez birisine ilgi duyuyorsunuz ama o
size mesafeli duruyorsa ya da pek yüz vermiyorsa (kaçan kovalanır olayı değil)
gözünüzde büyütüyor musunuz o kişiyi, egonuz ona daha mı çok değer veriyor, onu
elde etmek istiyor? Diğer taraftan da ilgi duyduğunuz kişi size anında ilgi
gösterse onu cepte görüp daha mı az değer veriyorsunuz?

Arkadaşlar merhaba. 2500 tl civarında film izlemelik ve video edit yapmalık bir cihaz düşünüyorum. Açıkcası ram ve ekran kartı önemli diye biliyorum ama sizlerin fiyat/performans olarak önerebileceğiniz bir şey var mıdır ?

Not: taksit seçeneği olan yerlerden 3500 e kadar bütçemi zorlayabilirim.

Ekşi sözlükte bunun allahla ilgisi yok arapların merhaba demesi gibi demişler ama selam allahın isimlerinden birisi değil mi?

eksisozluk.com

Bir de kuranı arapça okumayla ilgili bilgiler var. Bildiğim kadarıyla kuranın dili tam arapça dağil hatta arapların da okuyamadığı falan söylenmekte, bu doğru mu? Kuran dili diye geçiyor falan

bir sağlık turizmi şirketim var. daha yeni. ben şimdi google ve facebook a reklam vericem. acaba spesifik olarak hangi ülke için bu reklamları versem ? rusya ve ingiltere mantıklı geldi. ruslar tr sıcak diye geliyor. antalya vb yönlendiririm, ingilizler de fiyat performans ı görece iyi olduğu için gelir diyorum.

bir de ikinci bir soru. bu reklamları vermek için google ve facebook a kendim mi ulaşayım yoksa seo şirketi falan mı bulayım.

Elimde yüzlerce ingilizce essay vs. bulunuyor. Bunları bir blog açıp yayınlayayım, akmasa da damlar diye düşündüm.

Yaklaşık 30 yazı yayınladım 1.5 ayda ama google'dan bir türlü ziyaretçi gelmiyor. Ne yapmalıyım bunun için :( boşuna mı çabalıyorum? yazıların hepsi orijinal yazılar, daha önce internette yayınlanmamış yazılar.

Bu adam neden farklı gerekçelerle de olsa ısıtılıp ısıtılıp önümüze koyuluyor ? Yani evet bildiğim birkaç gerekçesi var ama tek misyonu Kılıçdaroğlu'nu yerinden etmesi mi ?

Not: kendisi cumhurbaşkanlığına aday olup, mitinglerine başladığı günden beri bana antipatik gelen ve ciddi başarısız olan (belki de danışıklı dövüştü bilemem) siyasi bir isimdir.

Not 2: Bu adamı sevmiyor oluşum, Kılıçdar hayranı olduğum vs. mânasına gelmez. Benimle aynı fikirde olan binlercesi mevcut.

Not 3: Aşağıda "ciddi başarısız olan demek ciddi bir analiz kitlgina isaret ediyor bence" denilmiş, açıklama getireyim madem, kıtlık neredeymiş bi bakalım;

- C.başkanlığı mitingleri boyunca adam her mitinginde resmen RTE'nin ekmeğine yağ sürdü, Akşener'in bile yaptığını yapmaktan geri kaldı. Halbuki kendi siyasi çizgisinde, kendi icraatlarına odaklanmalıydı. Neticede yandaş medya onun her dediğini değil, cımbızla seçilmiş cümlelerini ekrana yansıtacaktı. Öyle de oldu.

- RTE ve AKP'nin tuzağına çekildi. Bir siyaset adamı olma çabasından ziyade söz düellosu/laf dalaşına girdi bolca.

- Ülkenin o anki mevcut ve belki çoğu kişinin bile dillendirmediği nice sorunu varken abuk subuk söylemlere, içi boş hırlaşmalara ve polemiklere bulaşıp durdu ("onun apoletlerini sökeceğim", "alfabede -ha- diye bir ses yok", "senin türbanın varsa bana ne, "adam kazandı" ve daha pek çok şey..)

Halbuki nokta atışı yapabileceği yığınla mesele vardı.

- Daha miting programına başlamadan Beştepe'nin yolunu tutması, şirinlik yapmaya çalışıp meseleyi sulandırması (ve o sıralarda kendi ağzıyla kendini ele vermesi)

Ayrıca aldığı oy oranının çokluğu onu tek başına bir siyasi partiden daha başarılı kılmaz sonuçta kriterler farklı ve muhaliflerin neredeyse tek adayı idi. Siyasi partilerin oy kaybetmesi veya yeterli oyu kazanamaması ise daha kolay bir durum.

İstanbul silivri'deki depremden sonra türk telekomun patlamasından ötürü vodafone'a geçmek istiyorum telekom hiç güven vermiyor. Fakat vodafone ile ilgili sözlükteki olumsuz yorumlar da kararımı sorgulatmış vaziyette. kapsama alanı sıkıntısı, internetinin yavaşlığı gibi sebeplerden ötürü epey bi olumsuz yorumlar mevcut.

Özellikle türk telekom hattından vodafone'a geçen, memnun olan ya da olmayanların yorumları neler ?

Not: Kontürlü yani bakiyeli bir hatta geçeceğim.

annemin evini tamir ettireceğiz, ilk parayı aldığında demişti 1 hafta sonra gelir yaparım diye, 2 aya yaklaşıyor az önce aradık yine aynı cevap. küçük bir yerleşim yeri herkes herkesi tanıyor ve bilindikte bir esnaf ama gerçekten tepem atıyor.
sülaleden bir kaç erkeği gaza getirip işyerine yollatsam mı? siz olsanız ne yapardınız?

kış geliyor, yaşlı kadın, ilk önce burayı yap dememize rağmen hala aynı cevabı alıp aynı sonuçla karşılaşıyoruz.

Bir firmaya gidip ciro/sgk odemesini sorgulamiyorlar mi?

Adamin nace kodu belli yaptigi is belli o sektorde calisan firmalarin kac kisi ile ne kadar ciro yapacaklari belli.

Ornegin metal islemenin bir kolunda kendine ait nace kodu olan bir alt sektorde.

Firmalar genellikle 30 isci ile 20-30milyontl ciro yapiyorlar.
40-60milyontl icin 60 isci lazim.

Firmanin biri ayni isi ayni ciroyu 3 kisi ile yapiyorsa vergi memurlari ne ayaksin olum sen demiyorlar mi?

nedir bu olay? zararı vs? google demeyin bizzat bildiğiniz şeyi merak ediyorum

Normalde kurumsal olan bir firmanın saçma sapan bir şubede çalışıyorum. Sırf bu işyerindekiler, iş yani mesai dışında bana ulaşmasın diye ikinci bir telefon aldım. Şahsi telefonumdan hepsini, her yerden engelledim. Şimdiyse çeşitli sebeplerden dolayı ki en önemlisi iki ayrı seferde iki günlük rapor almam, bu yüzden bana ters yapıyorlar. Ki ben hala hastayım, mal gibiyim öyle gidiyorum ise.

Neyse, bunlar şimdi telefona takmış. Hep raporlusun sana ulaşamıyoruz falan filan. Bana ulaşamadıklarında aksayan bir iş yok. Beni niye arıyorlar onu da anlamıyorum. Whatsapptan yazabiliyorlar bu arada, cevap veriyorum.

Sadede gelelim, ikinci telefona karışma hakları var mı?
O telefon açık olacak deme hakları var mı?

Ona göre bugün posta koyacağım net şekilde. Bugüne kadar kapatıyorum işte ne gerek var falan diyerek geçiştiriyordum.

Arkadaslar gece gece icinizi daraltmak istemiyorum ama butun arkadaslarim ve ailem bıktı deprem sorularimdan. O yuzden size sormak istedim. Buyuk deprem oldu ve bi sekilde hayatta kalabildik diyelim, bizi neler bekler tahminen? Aslinda kisa vadeyi kastediyorum. Ilk 1 hafta mesela.Hastaneler kapasitesinin ustunde dolu olucak muhtemelen, olumcul degil ama yaralandik tedavi gorebilicek miyiz? Deprem cantamiza ulasamadik diyelim, yiycek ve su yardimi yapabilicek mi bize herhangi bir devlet kurumu veya sivil toplum orgutu kizilay belediye vs.

Peki hayatimizi kaybedersek cenazeyi teshis icin ugrasiyolar mi yoksa kepcelerle toplu cukurlara mi gomuyolar? 99 depremi yasamis veya detayli bilenler vardir belki diye yazdim. Soru cok uzun oldugu icin ozur dilerim. Isteyen mesaj da atabilir bu konuda. Tesekkur ederim.

Bildigim kadariyla motorun tasarimi muhendisligi cok buyuk oranda turk. Ayrica bunun gibi birkac araca da turk urunu diyebilir miyiz?

Evet gençler,

Er kişisi olarak son zamanlarda kendime sıkça sorduğum soru. Biraz uzun olabilir, sebeplerini yazacağım.

1 (bir) yıllık evliyim. Öncesinde 3 yıl birlikteydik.Ben 29 o 28 yaşında. Benim hatun bir şekilde herhangi bir konuda herhangi bir tartışmada şu yolu izliyor. Önce konu kendiyle alakalı değilse bir şekilde kendine döndürüyor mevzuyu. Sonra başarabilirse mağdur ediyor/gösteriyor kendini o konuda ve ordan (gerek ajitasyon gerek acındırma) hararetli ve sinirli şekilde yürüyır. Ne güzel kafa. ve herhangi bir konuda %100 haklı olduğuna inanarak konuşuyor her zaman. Garson masaya yanlışlıkla suyu hızlı koyduysa mesela kesin bize gıcık olduğu için yaptı. Başka açıklama kabul etmiyor aq ya. Yok yani.. Her konuda o haklı hiç daha özeleştri yaptığını görmedim, saçsaça gelsek bile ya evet ben de böyle dememeliydim demedi sonrasında hiç bir zaman. Hep şöyle; sen öyle yaptığın için ben öyle yaptım. Sen öyle desiğin için ben öyle dedim. Haklı yani yine, suçlu benim. Bu da bir yerden sonra kaldırılacak gibi olmuyor artık. Mağdur ve haklı olamadığı konularda da tansiyonu en yükseğe çıkarıyor (tartışırken/konuşurken arabadan inip gitme, camı çerçeveyi daaan diye vurma vs.) beni bir şekilde delirtmeyi başarıp sonra da sen bana bağırdın sen bana fazla sinir gösterdin diyip yine mazlum oluyor ve özür bekliyor. Deli oluyorum artık.

Hatun fazla şüphecidir. Mesela parkta oturan yaşlı varsa o kesinlikle çocuk tacizi için ordadır. Aksini söylersem, olmayanilir torunu vardır belki dersem ya ben saftiriğimdir ya da onun görüşünü kabul etmek istemiyorumdur. Yol sıkışıktır yanından adam geçer, kesin ona dokunmaya çalışmıştır misal. Ben nasıl tepki vermem. Aynı konu ailem için geçerli. Kimsenin işi gücü yok aslında, herkes onu böyle el üstünde tutup aramalı sormalı, eğer öyle değilse ona gıcık oluyorlar, beğenmiyorlar ya da sevmiyorşar vs. Kendi doğrularından başka doğru olamıyor. Öğretemiyorum belki şöyledir belki böyledir diye.

Son iki kavgayı yazayım mesela. İkizimle iki kere telefonda konuştum aynı gün ikimiz yanyanayken, bi baktım suratı düşüyor her konuşmadan sonra. Yeğenim var 1 yaşında normalde her çocuğu çok sever bayılır fotosunu gösteriyorum hımm diyor. Nokdu canım problem ne diyorum yok bişey nolacak ki diyor. Aptal yerine koyuyor bir de. Neyse en son hanımefendi diyor ki bak bana ailen yüzünden sorun çıkarma. Dellenmiyorum bişey demiyorum ama iğrendim artık ve dedim ki sen ne beni ne ailemi tanıyamamışsın. Sokağın ortasındayız arabayla gelmişiz beraber dönmemiz gereken allahın siktir ettiği bi yerde bastı gitti. En katlanamayacağım şey afedersiniz g*t gibi orda kalmak. Delirdim elim ayağım titredi. Arıyorum açmıyor falan. Neyse ulaştım dedim 5 dakkkan var ya gelirsin ya da ben gidiyorum. Geldi arabaya biner binmez ondan özür dileyecekmişim. Sebep surat ifadem o kadar iğrençmiş ki duramamış orda. Gidemezsin nolursa olsunwvlilik böyle bişey değil diyorum sen öyle yaparsan giderim diyor. Yani basıp gittiği için haklı yine.

Bugün de istanbula dönüp dönmeme mevzusu var. İstanbul doğma büyüme piremses. Her fırsatta evi anneaine yakına taşıma mevzusunu açıyor tilt oluyorum. Ben anadoludan geldim her yer bana aynı. Farketmez aslında istanbul ama 2 yul yaşadım canımdan bezdim istanbulda ve o kadar ısrarcı ki alerji oldu artık. Bir de izmirdeyiz lan aq. Her tarafın tatil beldesi ne istiyosun daha anlamadım ki. Ne anne sevdasıymış aq. Ben 10 bin tl alıyorum izmirde o 7 bin tl. Mesleklerimiz aynı.Diyorum ki izmirde aldığım para istanbulda aynı olacaksa ne anlamı var taşınmanın. Nasıl diyor izmir de şöyle izmir de böyle istanbul daha güzel falan filan. Onun şimdiki benim de eski yöneticiyle ( ben ayrıldım şirketten) konuşmuş biz istanbula dönmek istiyoruz orda pozisyon var mı diye. Konuşucam demiştii bana öncesinde ben de konuş dedim. Neyse işte maaş aynıysa ne anlamı var diyorum ters ters cevaplar veriyor. Burda oturduğun kiraya orda oturamazsın diyorum istanbulu bilmesine rağmen beylikdüzünde oturursun diyor. İşe gideceği yer de şişli. Yine beni çıldırtmaya oynuyor. Neyse bu sefer sakin kalabildim ve mantıklı konuşmaya çalışıyorum. En son konuyu konuşurken dedim ki “iki dakika mantıklı düşünebilirsen” hoop kalktı ayağa terkediyor odayı. Sen nasıl benimle böyle konuşursun falan. Mağdur oldu hemen. Öyle olunca konu da piç oluyor kalıyor. Hiç bir şeyi doğru düzgün konuşamıyoruz. Hep tırmandırıyor sürekli bundan besleniyor. O da aynı şeyi söylüyor bana senle konuşulmuyor diye.

Tıkandım kaldım kodumun yerinde. Daha 1 sene oldu. Bu iş böyle olacaksa ne bok yemeye evlendim. Geçmiyor da bendeki bu his. O hiç bişey olmamış gibi devam ediyor iki gün sonra ben devam edemiyorum. Yıpranıyorum. Mesela artık dışarı çıkmak istemiyorum beraber. Aktivite yapmak istemiyorum. Zaten yalnızlığı seven bi adamım da hani beraber hiç bişey yapmak gelmiyor içimden. Çünkü ya bişeyler demedim/yapmadım diye trip yiycem ya da kavga edicez mal mal.
Uyuyamadım kalktım yataktan telefonla yazdım bu kadr yazıyı da aq. Öyle dertleşmek istedim heralde bilmiyorum niye yazdım

Simdi silahli supheliye silah dogrultup etkisiz hale getirmeye calisiyorlar, uyari yapiyorlar vs. Tehdit belli bir seviyeyi gecitiginde de adami vuruyorlar biliyorsunuz.
Ama supheliye ates etmek ile etmemek arasindaki o ince cizgiyi gectikten sonra adami delik desik ediyor suzgece ceviriyorlar mafya gibi. Adamin 9 cani olsa 10 kere olur orada. Sarjorun tamamini bosaltiyorlar herife, mafya infazi gibi.
Ikisinin ortasi yok adamlarda, vurmaya karar verdiginde butun sarjoru bosaltiyorlar, cesedine bile sikiyorlar olumunu garantilemek icin.

Bunu hep merak ederim niye boyle diye? Yani adami mermi siktiginda yigilip kaliyor zaten. Gogsunden 3 tane kursun yemis yere yigilmis kendi bir tarafa silahi bir tarafa dusmus adamin isi bitmistir zaten. Ama bunlar olumunu %100 garantilemeye calsiiyor saniyeler icinde, %99 bile kabul degil. Cok ornegi var, tonlarca video izledim boyle.
Hatta bir tanesinde polis kopegi adama saldiriyor, o an birkac polis birden yaylim atesine bir basliyor adam da polis kopegi de gume gidiyor.

Adami niye vuruyorlar demiyorum, bazen vurman gerekir de bunlar vurmaktan cok oteye gidiyor.

Sevgili romalılar

İcralık araç ihalesine gireceğim bugün. Öncesinde gidip göreceğim. Çok anlamam araçtan ama bi tipine bakacağım. Araç çok yüksek ihtimal rahmetli fleercorpun. 2016 a3.
Neye dikkat edeyim?
Önerebileceğibiz ne var ?
Varsa öneriniz alırım bir dal

salam, sosis, sucuk tamam. peki kavurma işlenmiş et midir? marketlerde aynı salam gibi satılan kavurmalardan bahsediyorum.

önümüzdeki 6 ay minimum 10bin liralık euro alacağım.
Şu an 10k kredi çekip döviz alsam kenara koysam sonra da krediyi ödesem mantıklı olur mu?
kredinin toplam 10.8k geri ödemesi var 6 ayda.

edit: yurtdışına çıkma durumum var 6 ay sonra. o yüzden zaten halihazırda maaşımın bir kısmıyla döviz alıyorum. şimdi hazır düşükken alsam mı dedim.

Evimizde, kirayı doğru düzgün ödemeyen (bazen miktarı tam yatırıyor, bazen geriden geliyor ya da 1-2 ay hiç ödemiyor sonrasında tamamlıyor) bir adet kiracı var. Kendisine evi tahliye etmesi için dava açmış bulunmaktayız (icra). Davanın tarihi de Temmuz.

Aynı zamanda ilgili kiracı apartman aidatlarını 1 senedir ödemiyor(muş) ve bu yüzden de apartman yönetimi bize (ev sahiplerine) 5 bin liralık alacak dava açacakmış (eve bunla ilgili ihtar geldi).

Yani hem kirayı doğru düzgün zamanında tam alamıyoruz bir de davalık oluyoruz. Burada 2 sorum var.

1-) Kiracı yaşadığı apartmanın aidatlarının ödenmesinden sorumlu değil mi? Bu durumda apartman yönetiminin bize alacak davası açması doğru mu?

2-) Kiracının tahliyesi davasında hakime "bu kiracı ev kirasını doğru düzgün ödemiyor" demenin yanı sıra "aidatları da doğru düzgün ödemiyor, kiracı yüzünden bize de dava açıldı" deme imkanımız var mı? Bu işlerle ilgilenen bir avukatımız var ama davada aidatları ödemediğini söyleyemeyiz sadece kiraları ödemiyor diyebiliriz dedi.


not: niyetimiz bu kiracıdan minimum zararla kurtulup evi sonrasında boş tutmak.

Normal mi? Siz fiat doblo’ya biner misiniz?

konu partilerden ve particilikten çok uzak, tamamen insanın kendisiyle alakalı.

Ankarada 2 farklı belediye yönetimiyle iş yaptığımız alanlar oluştu. ikisinde de benim bile hayret ettiğim derecede işler dönüyor. Bunun önüne neden geçilemiyor, malum biz alttan şikayet edemiyoruz daha doğrusu biz ederiz de sonra patronun burnundan dökerler. Mecburiyetin gözü kör olsun. Herneyse, bu belediyelerde rüşvet olayının önüne neden geçilemiyor. geçilmeye kalkılsa yönetim kendi bacağına mı sıkmış olur, yani işler yavaşlar bir daha iktidar olamaz gibi şeyler mi var. Sistem kilitlenmiş mi ?

Olm böyle heyecanlandırıp heyecanlandırıp piç gibi ortada bırakmayın bzi ya

la bu chp neden gidip aa’nın kapısına dayanmıyor?

bu ülkelerde mevduat faizleri çok yüksek. özellikle arjantinde. mesela türkiyede mevduata parayı yatıracağımıza arjantinde yatırmamızın riski nedir? paranın üstüne yatarlar mı?

11 bin lira için?

şubeden parayı çekip diğer şubeye yatırsam para öder miyim?

Selam

Bu büyü işlerine inanıyor musunuz? Yaşadığınız yada bi arkadaşın başına geldi yea dediğiniz hikayeler de olur.

Mesela bazen sizin yada partnerinizin yada ailenizin hiç olmadığı bir karaktere büründüğümü hissediyo musunuz yada davranışlarınızda kontrolsüz deşikler olduğunda bu ne lan büyü mü yaptılar acaba bana/bize gibi bi düşünce oluyor mu?

Yaşanılan duyulan hikayelerin sonuna şehir belirtebilirseniz sevinirim.


Büyüsüz geceler.

2018 yılı hastane masrafımla ilgili hastaneden faturamı istiyorum.gidip hastaneye almak gerekiyormuş.
efatura değil midir hastanelerde mail olarak gönderemez mi?

Biz 2018 Haziran ayında bir ev kiraladık. 1 yıllık sözleşme imzaladık. sözleşmeyle birlikte 1 yıllık kira bedeli kadar da senet imzaladık.

Şimdi sözleşme bitmeden o evden çıktık çünkü eşim eski işinden istifa etti. Başka bir şehirde bir işe girdi. biz de o şehire taşındık.

ev sahibi 3 ay daha kira ödememiz gerektiğini, ayrıca depozitomuzun yandığını ve bu yüzden evi temizletip boyatarak teslim etmemiz gerektiğini, bu masrafları da cebimizden ödememiz gerektiğini söylüyor.

Bunları yapacağımızı kabul ettiğimize dair yeni sözleşme imzalayalım, senedimizi geri verin dedik. Senet eve yeni kiracı bulununca verilir diyor.

söylediklerinin haklılık payı var mı? Burada bizim haklarımız nedir? Ev sahibinin hakları nedir?

NOT: evden çıkacağımızı 15 Aralık'ta söyledik. 15 Ocak'ta evi boşalttık. O günden sonra bir kira daha ödedik. İkinci kiranın da tarihi geldi.

Selamlar,

ekibimde bir hanım arkadaş var. kendisinin ailevi problemleri var. ancak bu problemler de hiç bitmeyen cinsten. biri bitiyor öteki başlıyor. ablamız yapı gereği agresif. birşey dersin hemen parlar, atara atar yaparsın gazı kaçar.

müdürlük=götlük kavramında hep liderlikle işleri yürütmeye çalışıyorum (vurmayın, biliyorum bu ülkede göt olmak lazım). kimseyi kırmadan dökmeden hadi işi beraber halledelim mantığıyla davranıyorum hep ancak bu abla işin suyunu çıkarıyor.

günde minimum 2 saat telefonda yiyor. ya kulaklıkla eşiyle dostuyla ya da sosyal medyada. daha önce bir kaç kez yönetim tarafından kibarca uyarıldı ve sorunu varsa izne çıkması gerektiği hatırlatıldı. çıktı da ancak alışkanlık olduysa demek ki telefon elinden düşmüyor.

şimdi bende şöyle boktan bir huy var: aşırı sabırlıyım. bu yüzden de sabrediyorum kendine gelmesini ancak sabrımın tükendiğini nöronlarımdaki titreşimlerden anlar oldum son günlerde.

ben bu ablayla konuşursam kendisini kovarım. gözünün yaşına da bakmam. daha önce evli çocuklu 2 arkadaşı şirkete tabiri caizese ibnelik yaptıkları için kovdurdum. gram pişman değilim. ama bu benim son raddem. yani o konuşmayı yaparsam açıklama da dinlemem borcum harcım var da dinlemem. bu da benim handikapım malesef.
iş bu raddeye gelmeden ablamızı bu huyundan nasıl vazgeçirebilirim diye size soracaktım. bi yol gösterseniz de milletin ekmeğiyle oynamasam onlar da benim sinirimle oynamasa.